Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Karasu

54. Kütüphaneler Haftası

Mart ayının son pazartesi günü ile başlayan hafta ülkemizde 1964 yılından bu yana “Kütüphaneler Haftası” olarak kutlanmaktadır.

Bu yıl, 54. Kütüphane Haftası, 26 Mart – 1 Nisan 2018 tarihleri arasında, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü ve bağlı kütüphaneleri tarafından “YENİ NESİL ÇOCUKLAR, YENİ NESİL KÜTÜPHANELER” teması ile kutlanacak.

Hafta boyunca, kitaplarımızı barındıran, insana okuma sevgisi aşılayan kütüphanelerin önemi ve sorunları dile getirilecek, halkın ve öğrencilerin bu yolda bilinçlenmesi için, her yıl olduğu gibi, çaba harcanacak.

Acı bir gerçek, Türkiye’de 1435 kütüphaneye karşılık, 350.000’e yakın kahvehane var. Almanya’da kütüphane sayısı 11.000’dir. Diğer Avrupa ülkelerinde de sayı oldukça yüksek.

Eldeki bilgilere göre ilk kütüphane, Asurlular zamanında kurulmuştur. Osmanlı imparatorluğu döneminde de kitaba ve kütüphaneye önem verilmişti.. O dönemden zamanımıza kadar gelen büyük kütüphaneler vardır.

Yaşadığımız yüzyıl bilgi, ilerleme yüzyılıdır. Kitaplar bilime giden yoldur. Çağımızın buluşlarını kitap, dergi gazete gibi yayın organlarından izleriz. Okuduğumuz kitaplar, dergiler, gazeteler bilgilerimizi artırır. Bizi dünyadaki gelişmelerden, değişmelerden haberdar eder.

Kitap okuma alışkanlığımız ne yazık ki yok. Bunun nedenleri çok. Bir kere aile okumuyor, okulda öğretmen okumuyor. Okuma yazmayı biz sadece okula gidip mezun olmak olarak görüyoruz. “Nasıl okumalı, ne okumalıyım?” ya da “Çocuğuma okuma alışkanlığını nasıl kazandırabilirim?” gibi soruları sanırım 20-25 yıl önce daha sık duyardık. Son zamanlarda insanlarımız dizi seyrediyor, “Televole kültürü” ile besleniyor .

İnsan, okuyarak, bilgilenerek özgürleşir; aydınlığa ve aydınlanmaya eleştirel okuma sürecinden geçerek ulaşabilir. Bacon’un şu sözleri çoğumuzun belleğine daha öğrencilik yıllarında kazınmıştır. “Okumak, insanı olgunlaştırır, konuşmak ustalaştırır, yazmak ise daha somut bilgi sağlar.” Ovidius, “Gençliğini kitapla beslemeyen ulusların sonu acıdır” diyor. Yavuz Sultan Selim, günde sekiz saat okurmuş. Katip Çelebi, “Mumlar tükenir, güneş doğar, ben hala okurum” diyor. Okumanın bunca yararını biliriz de yine iyi bir okur olmayı beceremeyiz. İnsanların otobüs durağında, parkta, metroda, kahvede kitap okuduğunu görmek ne güzel olurdu.

Çocuklarımıza kitap okumayı öğüt vererek değil, örnekleyerek gereksinim duymalarını sağlayalım. Okulda, mahallede, evde kitaplık oluşturalım. Okuma günleri kitap fuarları düzenleyelim. Okullarda kitap kulüpleri kuralım. Ali Emiri diyor ki, “Lamba ışığında kitap okuyarak sabahlardım.”

Dostlukla.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER