“Ne olacak bu memleketin hali?” diyenlere… Az sonra…!”

Hala farkında olamayanlara, hala aklını başına devşirmeyenlere diyecek bir şeyimiz yok ancak hala bizi yolda görüp çevirip “Ne olacak bu memleketin hali” diyenlere toptan bir sözüm var. Aynı sonunun ne olacağını bilen ancak bilmiyormuş gibi ağzı açık ekranın karşısında kilitlenen, çok saf süt çocuğu gibi davranan magazin programı seyircilerine söylenen gibi; “Azzzz sonra…!”

Eskiden bu ülkede 5 yıllık kalkınma planları hazırlanırdı. Cari açık, iç borç, dış borç, yatırıma ayrılan kaynaklar, ihracat hedefleri, ithalat hedefleri, tarımsal üretimde planlama, sanayide planlama ve tabi ki döviz ve enflasyon rakamları bu planların içinde yer alırdı. Üç aşağı beş yukarı bu rakamlar yakalanır ortalama büyüme hızına yetişilir ve Türkiye büyüyerek yoluna devam ederdi. Esnaf dükkanını besmele ile açmaya devam eder, işçi karınca kararınca asgari ücretiyle ve emeğinin hakkıyla yetinmeye çalışır, olmadı grev yapar, toplu sözleşme hakkı için direnirdi. Şimdi hepsi; “sadaka, ulufe, bağış ve bahşiş” ekonomisiyle hayata bağlanıyor. “O” isterse veriyor; beğenmezseniz, bu bana yetmez derseniz, 32 milyon yoksulu 18 milyon aç insanı bulunan bu ülkede bu bana az derseniz zaten cevabı hazır; “Beyefendiler beğenmiyor… Ya eline diline dursun” …!”

Ne zaman söyledi bunu; asgari ücret hemen açıkladıktan sonra. Ne kadardı asgari ücret bin 603 lira. Peki bugün bir kişinin ailesiyle geçinmesi için açıklanan açlık sınırı ne kadar bin 680 lira. Yani aç olarak yaşasa bile ölmemek için en az dört kişilik her ailenin evine girmesi gereken para bu. Peki açız derseniz; “Beyefendiler beğenmiyor… Ya eline diline dursun…!”

Gelelim şimdi başlıktaki konumuza. Hükümet 5 yıllık kalkınma planı hazırlardı dedik ya. Bir de “OVP” hazırlıyorlardı ancak 5 yıllık kalkınma planı gibi bu rafa kaldırılmadı her nedense. Neydi OVP; “Orta Vadeli Program”. Yani hükümetin ekonomideki kısa dönem tahminleri ve öngörüleri.

Peki neymiş hükümetin OVP hedefleri; 2017’de hazırlanan bu rapora göre Türkiye’de dövizin yani doların kuru 2018’de 3,73 TL, 2019’de 3,92 TL ve 2020’de 4,02 TL. Şimdi tarih ne; 2018 Nisan. Dolar kaç lira 4,18 TL. Düşecek gibi görünüyor mu. Hayır.

Devam edelim bu OVP’de 2020 için memleketin toplam geliri yani Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 1 trilyon 454 milyon dolar. Bugün ne kadar 870 milyar dolar. Yani; küçülen bir ekonomide kendini ikiye katlaması lazım ki 1,5 yılda gelirimiz bu seviyeye çıksın.

Devam edelim; 2006’da bu hükümetin yaptığı ilk ciddi planlamada daha 5 yıllık kalkınma planları kaldırılmamışken 2011 yılı için hedeflenen ihracat rakamı neydi; 500 milyar dolar. Peki 2011 yılında ne kadara ulaşılabildi 134 milyar dolar. Şimdi yani 2018’te rakam ne; yani 2011 hedeflerinden tam 7 yıl sonra; 157 milyar dolar.

Hesap ortada; hükümetin hesaplarına göre 12 yılda yüzde 400 artması gereken ihracat artışı yüzde 10’un bile altında kaldı. Peki 2018 için kişi başı Milli Gelir iktidarın hesaplarına göre ne kadardı 25 bin dolar. Şimdi ne kadar; 8 bin doların biraz üzerinde.

Hala bana gelip; “Ne olacak yahu bu memleketin hali” diyenlere “Reis”’in bana verdiği güçle haykırıyorum; “Beyefendiler beğenmiyor… Ya eline diline dursun”…

Başka ne diyeyim…!

Oy verirken bana mı soruyorsunuz?

Aklınızı kullanıyor musunuz…?

Sadece korkuyorsunuz…!

…O zaman bunu hak ediyorsunuz…!

Fatih Ertürk