Sandığa Yansıma…

Zamlar birbiri peşi sıra yağmur gibi yağıyor. Vatandaşın sırtına binen bu kamburu taşıyacak gücü kalmadı.

Doğalgaza, elektriğe, daha doğrusu dolaylı vergi olarak yurttaşların kullanımına sunulan her şeye zam üstüne zam yapılmaktadır.

Sorumluluk mevkiinde bulunanlar, yapılan bu zamları görmezden gelerek marketlerdeki etiketlere gözlerini dikmiş durumdalar.

Etiketlerde aşırı bir artış görüldüğünde, bunun belediye zabıtalarına ihbar edilmesi önerilmekte.

Acaba bu sözü söyleyenler, bunun doğruluğuna inanıyorlar mı?

Elektriğe, doğalgaza, akaryakıta zam üstüne zam yapıldığında, bunu belediye zabıta memurlarına ihbar etmek mi gerekir?

Elbette ki hayır.

Zira bu zamlar, yönetenlerin bilgisi ve oluru dahilinde yapılmıştır.

Öyle ki vatandaşın tüketmediği kaçak elektriğin bedeli, vatandaşın izlemediği TRT ‘nin payı bile bu zamlar çerçevesinde vatandaştan alınmaktadır.

Durum böyle iken ,bu gerçekleri görmezden gelerek gündemi değiştirmeye kalkışmak neye yarar?

Bakınız geçtiğimiz günlerde sayıştayın bir raporu medya haberleri arasında ilk sıralarda yer aldı.

Bu raporda yazılı olan kalemlerden bir tanesini hatırlatmakla yetineceğiz. Sayıştay raporuna göre sarayın günlük masrafı bir milyon sekiz yüz bin TL civarında imiş. Dile kolay günlük harcama bir milyon sekiz yüz bin TL’dir.

Vatandaştan tasarruf etmesini, kemer sıkmasını, zamlarla vatandaşın sırtına bindirilen kamburu taşımasını isteyenler, örnek bir hareket içine girerek biraz tasarruf etseler olmaz mı?

Ülke ekonomik yangın içerisinde iken hala katma değeri olmayan, gösterişli, inadım inat anlayışı ile yapılması istenen projelerin devam edeceği ve bunlar içinde yüzmilyarlarca lira harcama yapılacağı rahatlıkla açıklanabiliyor.

Hiç olmazsa bu katma değeri olmayan ve henüz başlanmamış olan projelere harcama yapılmasından vazgeçilmek suretiyle, vatandaşa örnek bir davranış sergilense iyi olmaz mı?

Önceki gün Eylül ayı yıllık enflasyon oranı açıklandı.

Buna göre tüketici enflasyonu ( TÜFE) yüzde 24.52 olarak yine yıllık üretici enflasyonu ( ÜFE) ise, yüzde 46.15 olarak duyuruldu.

Gerek TÜFE ve gerekse ÜFE oranlarına baktığımızda yaşanan ekonomik sıkıntının boyutları tüm olumsuzlukları ile kendini göstermektedir.

Gerçek enflasyon ise yüzde 30’ların çok üzerindedir.

Buna rağmen her şey yolunda imiş gibi lüks harcama, gereksiz yatırım, gösterişli seyahatler ,lüks araçlara binme merakının devamı, uçak filolarının milyonlarca dolara mal olacak yeni uçaklarla takviye edilmesi örnek bir davranış olarak kabulü mümkün değildir.

Elbette ki bu umursamaz gidişin sandığa yansıması olacaktır.

Diliyoruz ki yerel yönetimler seçimlerinde bu yansımanın ilk adımları atılmış olur…

nabiinal@hotmail.com