Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fatih Ertürk

“Sicil…!”

İnsanların nefes almaya bile korktuğu böyle bir ülkede en zor işlerden biridir kitap yazmak. Hele bir de bu kitap egemen güçleri rahatsız edecek bazı öğeler içeriyorsa, ya da bilinmeyen gerçekleri gün ışığına taşımak gibi bir de pek hoşa gitmeyen bir yanı varsa yandı gülüm keten helva.

Türkiye 15 Temmuz’dan bu yana çok zor günler yaşıyor. İktidar destekli bu tarikat ve cemaat yeterince beslenip geliştiğini görünce, bir de iktidar ortağıyla aralarında “hilafet” konusunda görüş ayrılığı başlayınca, “Siyasal İslam geldiğinde Türkiye’nin İmamı kim olacak” sorusu kulaktan kulağa fısıldanınca memleketin başına gelmedik kalmadı. AKP Gaziantep milletvekili Şamil Tayyar’ın söylediği gibi “Biz İçişleri ve yargıyı cemaate teslim etmiştik” sözlerine bir de ordunun kurmay subay kadrosunun yüzde 65’i eklendiğinde ortaya telafisi zor bir tablo çıktı.

Mecliste 317 milletvekili bulunan, halkın inatla ve ısrarla 16 yıldır oy verdiği, siyaset tarihinin en güçlü hükümetini kuran iktidar 20 Temmuz 2016’dan beri bununla yetinmeyip ülkeyi hala olağanüstü hal ile yönetmeye devam ediyor. “Korkuyorlar” demek yetmez, hem korkuyorlar hem de hala içlerine sızan Cemaat yanlılarını tam olarak temizleyemediklerini, daha doğrusu AKP ile Cemaatin ne kadar içiçe geçtiklerini bildiklerini de saklamıyorlar.

Bir Meclis 15 Temmuz darbesini araştırma komisyonu kuruldu biliyorsunuz. 20 Ağustos 2016’da kurulan komisyon çalışmalarını 3 Ocak 2017’de sözde tamamladı. Komisyona çağrılan kişilerin yarısı gelmedi. Bunların arasında Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT müsteşarı Hakan Fidan’da vardı. Gelenlerde; “Valla bizim haberimiz yoktu”, “Cemaat neydi ki”, “Kalleş Fetö” gibi bilimsel! ve akıllıca! ifadeler! verip zevahiri kurtarmaya çalıştılar. Ancak bir türlü komisyon raporu yazılamadı. Çünkü AKP’nin komisyonu atadığı başkan bir dönem Fetullah Gülen yanlılarının resmi avukatıydı diğer 2 üye ise Fetullah Gülen’e; “Türkiye’nin Şekspiri”, “Türkiye’nin 100 büyük ünlü isminden biri” gibi övgüler yazmış yine bu üçü Pensilvanya’ya gidip Fetullah Gülen’i ziyaret etmişti.

Her neyse komisyon vardı ama Türkiye’nin bu en önemli, yıkıcı, yok edici darbe girişimi ile ilgili ortada bir rapor yoktu. Merak ediyorsanız söyleyeyim halen bu rapor yok. Bir taslak var, taslağa karşı yazılmış bir taslak muhalefet şerhi var ancak ortada rapor yok. Peki neden yok derseniz çünkü AKP öyle istiyor da ondan yok. Meclis iç tüzüğü ya da millet umurunda mı derseniz; hiç umurunda olmadı ki. AKP milletvekili Burhan Kuzu ne demişti kendilerini eleştiren AKP seçmenine; “Biz olmazsak fareler gibi açlıktan ölürdünüz”. İşte onun için yok.

Ben “Sicil” kitabını bunun için yazdım. Hem devletin ve MİT’in raporda yer alan kayıtlarına göre bu Cemaat hareketinin nasıl organize olduğu nasıl yerleştiğini, kimlerle ortaklık yaptığını, nasıl ülkeye büyük bir ihanet içinde olduğunu, yurt dışında kimlerle iş birliği yaptığını, bu ihanet sarmalına hükümetin nerede ve ne kadar ortak olduğunu bu kitapta okuyacaksınız.

Bu kitap bir anlamda tarihe not düşmektir, bu belge ve bilgilerin ortadan kaybolmadan bir kayıt altına sokulmasıdır. Bugüne kadar yazılmış ilk “Devlete ve MİT’e göre Fetullah Gülen” kitabıdır. Bu konuyu merak edenler için bir başucu referans sözlüğüdür.

Türkiye’de yaşayan biraz kafası çalışan, ihanet içinde olmayan, bu ülkenin düşmanı gibi davranmayan herkesin Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; “Türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır” sözlerine gelene kadar yazmaya devam edeceğim.

Albert Einstein’in çok güzel bir sözü vardır; “Yaşadığımız dünyada iki şey sınırsızdır; biri evren, diğeri ise aptallık”. Akıllı olmak zorundayız, akılla hareket etmek zorundayız yoksa bu ülke için her şey çok geç olabilir.

“Sicil”; helal alın teriyle geçinen; aklıyla, şerefiyle, onuruyla, vatan sevgisiyle, bayrak sevgisiyle düşünen ve sorgulayan insanlar için yazılmış bir kitaptır.

Herkese şimdiden hayırlı olsun…

Fatih Ertürk

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER