Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sıra millî iradenin sesinin kesilmesine mi geldi?

Milletvekili Serkan Topal, iç

Milletvekili Serkan Topal, iç tüzük değişikliğinin sakıncalarına dikkat çekti

CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, önceki gün parlamentoda, meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, yapılmak istenen iç tüzük değişikliğinin sakıncalarına dikkat çekti. Milletvekili Serkan Topal, değişiklikle, milli iradenin sesinin kesilmek istendiğine vurgu yaptı.
Tüzük değişikliği maddesiyle, muhalefete on dakika süre verilebilme ihtimalinin varlığına dahi tahammül edilemediğinin gün yüzüne çıktığına değinen Milletvekili Serkan Topal, “15 Temmuz gecesi demokrasimizi alaşağı etmek isteyenler amacına ulaşamamış, o gece kazanan ulusumuz ve parlamenter sistem, parlamenter demokrasi olmuşken bu İç Tüzük Değişikliği millî iradeye darbe niteliğinde değil midir? İşleyen demokratik bir Parlamento mu istiyoruz, yoksa sarayın siparişi üzere kanun yetiştirme telaşında tek sesli bir saray noteri mi istiyoruz? Eğer noter olacaksak hakkın, hukukun, adaletin, doğruların, halkın noteri olalım. Tek adama yetki veren hukuksuz anayasa değişikliğinden sonra sıra millî iradenin sesinin kesilmesine mi geldi? Neydi iktidarı rahatsız eden şey? Bu Meclisin yasa yapamıyor olması mı? Bu Meclis Kasım 2002’den bugüne kadar tam 2.262 kanun yapmış, tam 2.262 kanun. Yasama sizin için önemli bir işlev olarak görülseydi 20 Temmuz’dan bu yana kanun hükmünde kararnamelerle ülke yönetilmesine razı olmazdınız. Bugün ülke KHK’larla yönetiliyor. Siz yasa yapmaktan, etkinlikten, verimlilikten bahsediyorsu-nuz ama maalesef bu hiç de inandırıcı değil” dedi.

Havuz medyası zaten üç maymunu oynuyor; görmüyor, duymuyor, konuşmuyor!

Asla susmayacaklarını, susturulmayacaklarını vurgulayan Milletvekili Serkan Topal, konuşmasında şunlara yer verdi: “İktidar, Meclisi kendi bağı, bostanı gibi mi görüyor? Tek tip bir milletvekili profili mi istiyor, bir grup mu istiyor? Seçeni susturan iktidar onun seçtiklerini de mi susturmak istiyor? Ana muhalefet partisi olarak bizler her hafta grup önerileriyle ülkedeki sorunları dile getiriyoruz. Yanlışlarınızı, eksikliklerinizi dile getiriyoruz, doğruları dile getiriyoruz. Genel başkanlarının deyimiyle metal yorgunluğu yaşayanlar acaba bundan rahatsız mı oluyor? Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerileri olmasaydı bu millet nasıl öğrenecekti Ensar’daki çocuk tacizi ve tecavüzlerini? Bu millet nasıl haberdar olacaktı cemaat yurtlarında yanan masum yavrularımızdan? Bu millet nasıl öğrenecekti KPSS sorularını çalanları? Nasıl gündeme gelecekti tarım üreticilerinin sorunları? Nasıl gündeme taşınacaktı Soma katliamı? Basın özgürlüğünü, terörü, kadına şiddeti, faili meçhul cinayetleri, doğa katliamını nasıl öğreneceklerdi? Devlette liyakat sistemini çökerttiğinizi ve bütün kurumların FETÖ işgaline açıldığını nasıl öğreneceklerdi? Elbette öğrenemeyeceklerdi çünkü havuz medyası zaten üç maymunu oynuyor; görmüyor, duymuyor, konuşmuyor. Tek konuşan, ana muhalefet. Onu da susturursak memlekette sorun kalmaz diye mi düşünüyorsunuz?
Söz söyleyerek kanaatlerimizi burada ifade etmeyeceksek, düşüncelerimizi burada ifade etmeyeceksek el kol hareketleriyle mi bunu ifade edeceğiz? Siyasetçinin sermayesi sözüdür. Bunu bir kez daha burada ifade ediyoruz. Memleket meseleleri üzerinde fikir yürütmeyeceksek, seçildiğimiz ilimizin, memleketimizin sorunlarını burada ifade edemeyeceksek burada olmamızın anlamı nedir arkadaşlar? Mesela koca Hatay’ımızın koca sorunlarını üç dakikada biz nasıl ifade edebiliriz, nasıl anlatabiliriz? Bu değişiklikle, buradan, maalesef bir uzlaşma kültürü çıkmaz, demokrasi çıkmaz, hoşgörü çıkmaz, adalet çıkmaz. Muhalefet susarsa, yazarlar susarsa, sanatçılar susarsa maalesef yine kandırılırsınız ve maazallah yine çıkarsınız ‘Rabb’im de milletim de affetsin’ demek zorunda kalırsınız. Bunu dememek için bir kez daha düşünün.” -Mehmet ÖZGÜN-