Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Son Fanusçunun Ayakta Kalma Mücadelesi

Geçmişin vazgeçilmezi Fanus, günümüzde

Geçmişin vazgeçilmezi Fanus, günümüzde nostalji malzemesi oldu, sadece şark köşelerini süslemeye başladı …

Mustafa Gürler, Uzun Çarşıdaki 8 metrekarelik dükkanında, geçmişin vazgeçilmezi olan Fanusu günümüzde de yaşatma adına yoğun bir mücadele içinde olmasıyla dikkat çekiyor. Babasından kalma mesleği yaşatmak için Fanus üretimine devam eden Mustafa Gürler, Fanusun günümüzde, nostalji malzemesi olarak, sadece şark köşelerini süslediğini söyledi.
Dünyanın ışıklandırılmış ilk caddesi olan Kurtuluş Caddesindeki fanusları atalarının yaptığını söyleyen Mustafa Gürler, fanusçuluk mesleğinin yok olmaması için direnmeye devam ediyor. Dört kuşak fanusçu olan Gürler ailesinin meslekteki son temsilcisi Mustafa Usta, babasının 65 yıl önce yaptığı fanusa bakarken hem duygulanıyor, hem de kullanılan işçilik ve sanat ile gurur duyuyor.
Benden sonra bu mesleği icra edecek kimsenin olmamasına üzülüyorum
Bir zamanlar çok kıymetli olan fanusların günümüzde ancak şark köşelerini süslediğini söyleyen Mustafa Usta, duygularını şöyle dile getirdi: “Eskiden bu fanuslar o kadar kıymetliydi ki köylerde misafirliğe giden her ailenin elinden eksik olmazdı. Hatta gelinlerin çeyizi çıkarken ilk olarak fanusu çıkardı. Fanus işini en iyi şekilde icra eden rahmetli babamın yetiştirdiği şanslı bir usta olarak günümüze kadar bu mesleği yaşatmanın haklı gururunu yaşamaktayım. Yakın dönemde bir çok siyasetin etkili isimleri, fanusları bizim yaptığımızı öğrenerek bizzat dükkanımıza gelerek benden fanus yapmamı istediler. Her bir ayrıntıyı en ince bir şekilde düşünerek özenle hazırladığım fanuslar herkesin büyük beğenisini toplamaktadır.
Günümüzde eski fanusları tamiri için bana getirirler ve bende ilk günkü heyecan ile ve hatta çoğu babamın yapmış olduğu fanusları görünce gururla tamirlerini gerçekleştirmekteyim. Üzülerek belirtmek isterim ki benden sonra bu mesleği icra edecek kimse olamayacak. Gönlüm bu mesleğin devam etmesini istemektedir. Mesleğimi yaşatmak adına bana düşen bir görev varsa ben hazırım. Fanus konusunda çok fazla talep olmaması beni mecburen başka eserler yapma konusuna itmiştir. Görüldüğü üzere Teneke ve bakırdan gereçler yaparak geçimimi sağlamaktayım.” -Mehmet ÖZGÜN-