Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Suriyeli sayısı 3 milyonun üzerinde, ‘Çocuk işçi’ sorunu ise beklemede…

Hatay, İçişleri Bakanlığı kayıtlarına

Hatay, İçişleri Bakanlığı kayıtlarına göre, 416 bin 598 Suriyeliyi il sınırları içinde ‘konuk’ etmeye devam ediyor. Eldeki kalabalığın yüksekliği noktasında biriken sorunlar ise ‘çocukları’ bir adım öne çıkartıyor.

Hatay’dan Kilis’e, İzmir’den Kahramanmaraş’a ciddi sayıda Suriyeli sığınmacıyı ‘misafir’ etmeye devam eden Türkiye, biriken sorunları ‘sessiz-sedasız’ çözümleri ile buluşturmaya çalışırken, bu konudaki son rakamları ise Göç İdaresi Genel Müdürlüğü başlığında netleştirdi.
-HATAY İLK 3’TE-
Kayıt altına alınan Suriyelilerin en fazla yaşadığı 10 il arasında İstanbul ilk sırada geliyor. Buna göre, kayıt altındaki Suriyelilerin 511 bin 308’i İstanbul’da yaşıyor. İstanbul’u 445 bin 584 Suriyeli ile Şanlıurfa izliyor. Hatay’da 416 bin 598, Gaziantep’te 341 bin 649, Mersin’de 166 bin 332, Adana’da 165 bin 28, Kilis’te, 128 bin 306, Bursa’da 123 bin 376, İzmir’de 117 bin 434, Kahramanmaraş’ta da 95 bin 431 Suriyeli yaşıyor.
-ÇOCUKLAR-
Hatay ve diğer illerde barınan, çalışan, ekonomiye katılan, üreten ya da kayıt dışı olarak emeğini katan Suriyeliler başlığında asıl dikkati çeken kısım ise, çocuklar! Konuya ilişkin konuşan ve okulda olması gereken çocukların tarlada çalıştığını söyleyen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, ‘TESK olarak çocuk işçiliğini yok etmeye kararlıyız. Bunun için TESK olarak UNİCEF ile çocuk işçiliği ile mücadele etmek için protokol imzaladık. Bugün mevsimlik işçi olarak çalışan ailelerin çocukları hasat mevsimi sebebiyle okula gidemiyor. Ülkemizdeki 850 bin çocuk işçinin 400 bini tarlada çalışıyor. Suriye’den gelen göçler, her geçen gün çocuk işçi sayısını artırıyor’ dedi.
-10. İL HATAY MI?-
Başta Adana, Mersin, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Diyarbakır, Malatya olmak üzere 8 ilde çocuk işçiliği ile mücadeleyi ön plana aldıklarını kaydeden Bendevi Palandöken, ‘UNİCEF ile yaptığımız protokol gereği 10 ilde çocuk işçiliği ile mücadele edeceğiz. Şuan 10 ilin 8 i tespit edildi. 2 il de kısa zamanda belirlenecek. Ülkemizde tarımdan sanayiye, tekstilden inşaata kadar birçok sektörde çalışan çocuk işçiler var. Bazı tarım ürünlerinin hasat mevsimi yeni eğitim öğretim yılının başlangıcına denk geliyor. Yani okulda olması gereken çocuklar tarlada veya başka bir sektörde çalışıyorlar. Örneğin Çukurova’da mevsimlik işçi olarak pamuk toplayan ailelerin çocukları henüz yeni eğitim öğretim yılına başlayamadı. UNICEF’in verilerine göre, Türkiye’deki 850 bin çocuk işçinin 400 bini tarım sektöründe yer alıyor’ diye konuştu.
Tespit edilen 8 İl’e eklenecek diğer 2 İl’den birinin Hatay olması bekleniyor.
-SURİYE’DEN GELEN GÖÇ-
Hatay ve diğer illerde Suriye’den gelen göçlerle çocuk işçiliğinin artışına dikkatini çeken Palandöken, ‘Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2016’da açıkladığı verilere göre, Türkiye’de 18 yaş altı çalışan sayısı 101 bin 650 olarak kaydedildi. Çocuk işçiliği ülkemizin ve yaşadığımız dünyanın kanayan yaralarından biridir. Eğitim öğrenim görmesi, oyun oynaması gereken çocuklar küçük bedenleriyle iş yükü altına girerek zihinsel ve fiziksel gelişimleri olumsuz yönde etkileniyor. Özellikle son dönemlerde Suriye’den gelen göçler sebebiyle çocuk işçiliğinde yoğun bir artış yaşanıyor. Göçmen çocuklarda tarlalarda ve atölyelerde çalışan Türk çocuklarına katılarak bu sayının arttığını görmekteyiz’ şeklinde konuştu.
-KANAYAN YARA-
TÜİK verilerine göre çalışan çocukların yüzde 78’inin kayıt dışı çalıştığının altını çizen Palandöken, ‘Çocuk işçiliği maalesef ülkemizin bir gerçeği. Çocuklarımızın eğitim öğrenimden uzak kalarak çalışmalarına müsaade etmemeliyiz. Buna engel olamıyorsak bile en azından çalıştıkları alanda mesleki eğitim alarak gelecekte hem mektepli hem alaylı olarak profesyonelleşmesini sağlayabiliriz. Böylelikle bugünün çocuk işçilerini yarının patronları yapabilir, dolayısıyla çalışan çocuklarımızın sosyo-ekonomik gelişimlerinin olabildiğince yükselmesini sağlayabiliriz’ dedi.
Tamer Yazar