Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Karasu

Ayla Kutlu’yla Yeniden

2. Hatay Kitap Fuarı, kitapseverlerin yoğun ilgisiyle devam ediyor.

29 Mayıs Pazar günü, yarın, sona erecek.

Bu yıl ziyaretçi sayısı sanırım geçen yılı ikiye katlayacak.

Bu yıl, Hatay Yazar örgütlerinin tümü fuarda. Böylelikle kitapseverler Hataylı edebiyatçıları yakından tanıma olanağı bulabildiler.

Kitaba ve okumaya ilgisizliğin had safhada olduğu bir dönemde, öğretmenleriyle birlikte, öğrencilerin fuar alanını doldurmaları fuara farklı bir güzellik katıyor. Yavrularımızın kitaba dokunmaları bile büyük bir kazanç. Bu güzel organizasyondan dolayı HBB Başkanımız Sayın Doç. Dr. Lütfü Savaş’ı bir kez daha kutluyorum. Elite Fuarcılık’a da teşekkür ediyorum.
Hafta sonunda (29 Mayıs Pazar saat 15.00-19.00 arası), Hatay Büyükşehir standında ülkemizin büyük değeri Yazar Ayla Kutlu kitapseverlerle buluşacak.

Sayın Kutlu, geçtiğimiz Kasım ayında gerçekleştirilen TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nın Onur Konuğuydu.

Tüm kitapseverleri imza etkinliğine davet ediyorum.

Kutlu, Antakyalı bir yazar. Antakya kent dokusunu ve kültürünü yapıtlarına yansıtmış ender yazarlarımızdan biri.

Yazarlığında, “yetiştiği çevrenin doğası, insanları kadar, yörenin bir süre Fransız işgalinde kalmış olmasının da etkisi” olduğunu anlatan yazar: “ayrılığı yaşamış topraklarda yetiştim.” diyor.

Ayla Kutlu, İskenderun’da Makzume Lisesi öğrencilerine yaptığı konuşmada: “İnanın sizler çok özel mekanda, çok ayrı bir kültürde yaşıyorsunuz. Ben pek çok şeyimi Hatay’da yaşamaya borçluyum. Bu coğrafya insanların dinine, mezhebine kökenine, zenginliğine, çirkinliğine, sakatlığına bakmadan, her şeye sevgiyle bakılmasını yansıtıyor. Oturduğunuz semt, arkadaşlarınız bunu sizlere veriyor. Ben İskenderun’da yaşamasaydım, o kitapların çoğunu yazamazdım.” diyor.

Ayla Kutlu, öykü ve romanları içinde Hatay’ın ayrı bir önem taşıdığını sık sık ifade eder. Mart 2000 tarihinde öğrencilerimle yaptığı söyleşiye: “Tarihte Mardin” adlı yapıttan bir alıntı ile başlamıştı. O alıntı gerçekten çarpıcıydı: “Eğer tarihin bir lezzeti varsa, o lezzetin ruhu, insanın gözünü ilk defa açtığı yurdunda gördüğü ışığın lezzetidir.”

Ayla Kutlu bu lezzeti yedi yaşına kadar yaşamını sürdürdüğü Hatay’da bulduğunu, ama Hatay’da bırakmadığını belirttikten sonra, ilk ışığın, ilk lezzetin kaynağını şöyle ifade etmişti: “Yedi yaşına kadar Antakya’da yaşadım. Sonra, yedi yaşında İskenderun’a geldim. Gerek Antakya’da, gerek İskenderun’da yaşadığım şeyler bayramların, acıların, cenazelerin, yemeklerin, oyunların hep birbirine karıştığı sokaklar ve kültürlerdi. İnsan belli bir yaşa geldiğinde, bazı şeyleri belki daha kolay söylüyor. Her şey o kadar birbirine katışırdı ki, örneğin bizim annelerimiz Ramazan’larda oruç yediklerinde, karşımızdaki komşunun evine gider, oruç yerlerdi. Onlar, Ortodokstular ve mazur görürlerdi. Ama karşıdaki Ortodoks kadın, hamursuz, zeytinyağlı yemek durumunda oldukları o Paskalya öncesindeki dönemde, bizim eve gelip, et, tavuk, vesaire, ne buluyorlarsa onları yerlerdi. Yani, suçlar ve günahlar da birbirine karışırdı ve bunlar, bunlar açıklanmazdı.”

Söyleşiye aynı sözcüklerle başlayan yazar, Asi Irmağının onu büyülediğini ve çıkacak olan kitabının Asi ile ilgili olacağını vurguladı. Ki son romanlarından biri “Asi.. Asi” adını taşıyor.

Ayla Kutlu çoğunluğu Antakya ve İskenderun ağırlıklı büyükler ve küçükler için elli civarında kitap yazmıştır.

Antakya kent dokusunu ve Antakya’nın Fransız işgalinden itibaren geçirdiği aşamaları işlemesi açısından 1990 Sait Faik Ödülü’nü alan Sen de Gitme Triyandafilis adlı öyküsü büyük bir önem arz etmektedir.

Sen de Gitme Triyandafilis adlı yapıtın girişinde Kutlu’nun şöyle bir sunuşu vardır: “Doğasını ve insanlarını bende yeniden doğuran, iç zenginliğimi, düş gücümü ve yaratıcılığımı çoğaltan kentime, İskenderun’a.”

Bu sunuş, Kutlu’yu anlatmaya yeter, sanırım.

Pazar günü, Ayla Kutlu söyleşisiyle birlikte Kitap Fuarı ayrı bir anlam kazanacaktır.

Hatay’ımıza fuarlar yakışıyor.

İçtenlikle!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER