Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Benzerleri Çok da! Biz değerlendiremiyoruz…

Hatay’ın Payas ilçesinde, Sultan

Hatay’ın Payas ilçesinde, Sultan 2. Selim Külliyesi’nin avlusundaki bin 350 yaşından daha yaşlı olduğu bilinen zeytin ağacının bakımı her sene özenle yapılıyor, yılda verdiği 300 kilo kadar zeytin ise hediye olarak dağıtılıyor ama…

En son verilen tarih, bin 350 yaşında olduğu yönünde. Ancak daha yaşlı olduğunu söyleyenler de var. Hatay’ın Payas ilçesinde, Sultan 2. Selim Külliyesi’nin avlusunda, Hünkar Zeytini adlı anıt ağaç, adeta asırlara meydan okuyor. Cami imamı ve külliye çalışanları tarafından özenle korunan ağacın bakımı uzman ekiplerce her yıl düzenli olarak yapılıyor.
-MARKA DEĞERİ!-
Ancak tartışma, bakımı ya da yaşadığı sıkıntılar değil, her sene verdiği söylenen 300 kilo kadar zeytinin ne olduğu, nasıl değerlendirildiği!
Bu konuda konuşan bir turizmci şunları söyledi:
“Elinizde, bin yaşından daha yaşlı bir zeytin ağacı var ve zeytin, dünyanın her yerinde fazlasıyla talep edilen bir üründür, hele ki böylesi bir zeytin ağacından elde edilecek bir ürün! Küçümsemeyin! 13 asırlık bir anıt ağaçtan, yılda toplanan yüzlerce kilo zeytinden bahsediyoruz. Her bir tanesinde 1300 yaşındaki bir ağacın hikâyesi olan bir zeytinden bahsediyoruz.
Bildiğim kadarıyla, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından Anıt Ağaç olarak tescillenmiş ama… Ne yazık ki, yine bildiğim kadarıyla, toplanan meyvesi çevre bürokratlara paketlenip dağıtılıyor. Aslında vatandaşa da verilse, yine tartışmalı! Çünkü elinizde böylesi bir marka ve hikayesi var, ama siz bunu kullanmıyorsanız! O zaman ya tembelsiniz ya da marka yönetmekle uzaktan yakından bir ilginiz yok! Düşünün, dünyanın en popüler destinasyonları arasındaki Dubai bile bu görkemli zenginliğinde her sene yeni yatırım ve projelerle ilgiyi taze tutma peşinde.”
-NE OLMALI?-
Ne olmalı konusundaki söylenen ise değişmiyor…
“Bunu daha önce de yazmıştınız ama… Bu üretime özel bir şişeleme hayal edin. Minik minik şişeler, özel bir ismi, logosu, dizaynı… Hikâyesi, yaşı ve ulusal, hatta uluslararası satışı! Fuarlarda, bu şişelerdeki zeytinyağına olabilecek talebi hayal bile edemiyorum. Bunun bir benzeri Antalya’da yapıldı. Biz, daha iyisini yapabiliriz. Yeter ki, marka yönetmeyi bilenlerin eline geçsin şu şehir! Dilerim bir gün!” -Tamer Yazar-