Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Geleneksel kent kimliğinde

Bu Palmiyeler Niye? Antakya

Bu Palmiyeler Niye?

Antakya geleneğinde, evlerin taş avlularında meyve ağaçları yükselir. Turunçtan portakala ve hatta hurma ağacına, çeşit çeşit ağaçlar vardır, o taş ve ahşabın bir aradalığında… Peki, eldeki bu ‘son’ neyi temsil ediyor? Dünü mü, bugünü mü?

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Habib-i Neccar Camii Özel Proje Alanı olarak isim bulan çalışma, Antakya’nın merkezinde, Kemal Paşa Caddesi ile Kurtuluş Caddesi’nin birleştiği köşede tüm görkemiyle yükseliyor yükselmesine de, tarihi kentin ‘kent kimliğini’ yansıtan binaların önüne ‘PALMİYE’ dikme tercihi ‘kimin’, merak ediliyor… Ancak her şeye rağmen, yaşanan değişimin mucize yaratan dokunuşuna hayranlıkla bakanlar, harabe haldeki binaların aldığı son hali izliyor.
Bilindiği gibi, bu önemli çalışma öncesinde, Habib-i Neccar Camii etrafında bulunan ve betonarme haldeki 19 adet dükkân, 3 adet konut ile halk arasında Kuseyri Konağı olarak bilinen ve içinde 5 adet ev, avlu, müştemilat odaları barındıran iki adet eski konak Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılmıştı. Tüm bu binalar içinde sökümü tamamlanan 14 adet tek katlı dükkân ile 5 adet işyeri ve 3 adet konut yeri ise bugün yerini halka açık bir meydana bırakıyor.
-VATANDAŞ SORUYOR-
Ancak bu ‘hayranlık’ dolu izleme, bir vatandaşın dikkat ettiği bir detayda odaklanıyor. Nasıl mı?
“Böylesine geleneksel yapıları bugüne kazandıranlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Eski hallerini bilen bizler için bunun anlamı çok daha büyük. Şimdilerde ara ara soluklanmak için buraya konulan banklara oturup dünü izliyorum adeta. Eldekinden kalanlara bakıyorum aslında. Ama buna da şükür diyoruz. Merak ettiğimiz şey, şu palmiyeler. Güzel güzel de, buraya olmamış. Bir İşhanı önü için tamam ya da bir alışveriş merkezi ama… Burası olmamış! Bu eski konakların, eski Antakya evlerinin önü için hiç olmamış. Yakışmamış. Sahi kim tercih etmiş acaba… Vakıflar mı? Bu kadar restorasyon yapan ve eskiye bu kadar sadık bir kurum mu? Bence kaldırsınlar. Ama kaldırmadan önce gelip de bizlerin eski evlerinin avlularında hangi ağaçlar var, bir baksınlar. Antakya evlerinin avlularında hangi ağaçlar yetişmiş iyi bilsinler. Palmiye de neymiş! Bizlerin evlerinde portakal ağaçları vardır. Turunç ağaçları vardır… Limon ve diğerleri de… Annelerimizi hatırlarız, o ağaçlardan topladıkları meyvelerle yaptıkları reçelleri. O ağaçların gölgesinde yapılan sohbetleri. Şimdi de şu hale bakın… Bir sürü palmiye… Yakışmış mı diye soruyorsunuz ya! Yakışmamış. Hem de hiç yakışmamış.
-AÇILIŞ YAKINDA-
Eldeki bekleyişin son eleştirisinde duran vatandaşlar, Habib-İ Neccar Camii özel proje alanı içinde yükseltilen palmiyeler için ne zaman cevap alır bilinmez ama, biten çalışmalar yakında herkes için kapılarını aralamaya hazırlanıyor. Peki, bizleri bekleyen mi?
Zemin katlarda; yerel, geleneksel sanatların sergilendiği ve satışının yapıldığı mekanlar ile Habib-i Neccar’ın ve Antakya’nın tanıtımının sunulacağı ve Cami’yi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin günü birlik gezisi sırasında duraklayabileceği alanlar yer alacak.
1 katlarda ise, Antakya ve yakın çevresinin kültürel, tarihi, teolojik, etnografik, sanat tarihi ve arkeolojik çevrede sunulması, araştırılması, belgelenmesi ve korunması yönünde bölge halkına yönelik eğitici konferans, seminer ve belgesel nitelikte film gösterimleri ile benzeri organizasyonlar düzenlenerek, bu alanın yaşayan bir kültür ve sanat merkezi haline getirilmesi amaçlanıyor. -Tamer Yazar-