Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Av. Bekir ATAHAN

Kül Oldu Hatay’ın Ciğerleri

3 gündür devam eden yangın, adeta bütün tadımızı kaçırdı, huzurumuzu bozdu. Hatay’da böylesi bir yangın bugüne kadar ne duydum, ne de gördüm. Adeta ciğerlerimiz yandı, kül oldu. Ülke ve Hatay sevdalısı bir yurttaş olarak, bu satırları yazmak bile çok zor. O bölgedeki toprakların verimini kaybetmesine mi, ekosistemin bozulmasına mı, nice hayvanların ve bitkilerin yanarak yok olmasına mı, hangi birine üzüleceğiz?

Dün akşam Adana’dan Hatay’a gelirken, Organize Sanayi Bölgesi’nden itibaren şehir girişine kadar kokuyu hissettik. Pazartesi sabaha karşı 6.30 gibi, şehir merkezindeki evimizin içinden yangın kokularını alır olduk. Durum bu kadar vahim. 3 gündür sönmeyen bir yangın söz konusu.

Bahtsız Şehir Hatay

Bu güzel şehrimiz üzerindeki kara bulutlar bir türlü dağılmadı. 2011’de Suriye’de yaşanan iç savaş, şehri ekonomik anlamda da, sosyo-kültürel anlamda da olumsuz etkiledi. Hatay’daki birçok yurttaşın Suriye’de akrabaları bulunuyordu. Suriye-Türkiye arasında ciddi bir ekonomik hareketlilik vardı. İç savaş ile ve Cilvegözü Sınır Kapısı’nın kapanmasıyla tüm bu hareketlilik bir anda bıçak gibi kesiliverdi.

2013’te Reyhanlı’da katliam oldu. 52 yurttaşımız öldü, 146 yurttaşımız yaralandı.

Suriye ile iç savaş sonrasında Hatay, binlerce mülteciye ev sahipliği yapmak zorunda kaldı. Altyapımız, üstyapımız, bu kadar nüfusa dayanamadı. Şehir, çeşitli başkaca sebeplerle de, alması gereken hizmetleri göremedi. Sıkıntıyı yine bizler yaşadık. Şehrin sosyo-kültürel dokusunun bozulması da başkaca bir boyutudur konunun.

Kilis’e ve Reyhanlı’ya bu süreçte onlarca bomba atıldı. Sadece bu başlıklar bile Hatay’ın ne kadar olumsuz etkilendiğini ifade etmeye yeter ve artar.

Bütün bu süreçlerin olumsuz etkilerinin yaralarını saramamışken, üzerine Covid belası ve orman yangınları da eklenince, tadımız tuzumuz kalmadı desek yeridir.

Peki küsüp oturmalı mı, ne yapmalı?

Kadim Topraklar Hatay ve Hataylılar Güçlüdür, Birlik Olmalı ve Yaralarımızı Sarmalıyız

Hatay gibi bir şehrin Dünya’da eşi benzeri yoktur. Mutfağı, Dünya’da sayılıdır. Türkiye’de tektir. Din ve inanç özgürlüğünün en rahat yaşandığı şehirdir. Bu şehirde hain güçlerin her türlü art niyetli davranışlarına rağmen, tüm dini ve mezhepsel inançlara sahip insanlar yüzyıllardır kardeşçe yaşamaktadır. Geçen sene beni bir arkadaşım yemeğe davet etti. Masada dört arkadaştık. Bir Hıristiyan, bir Musevi, bir Alevi, bir Sünni inanca sahip kişiler olduğumuzu gördük. Bu tesadüfün Hatay dışında başka bir şehirde yaşanabilmesi ihtimali çok düşüktür.

Hatay’a gelen herkes, bu şehrin dokusundan adeta büyülenir. 15 ilçesi, birbirinden özeldir, değerlidir. Her birinin kendine has güzellikleri vardır. Romalılar boşuna dememiştir, “Doğu’nun Kraliçesi Antakya” diye.

Japonya, 2.Dünya Savaşı’ndan sonra yerle bir oldu. Atom bombaları yedi. O kara günleri yaşayan, yerle bir olan Japonya, bugün Dünya’nın sayılı güçleri arasındadır. Bu başarılarında; etkili çalışmaları, çok çalışmaları, birlik olmaları vardır.

Biz de, öncelikle bu yaralarımızı sarmaya karar vermeliyiz. Bu kararı verdikten sonra, hep birlikte el ele vermeliyiz. Bütün STK’lar, Valiliğimiz, İlçe Belediyelerimiz, Büyükşehir Belediyemiz ve yurttaşlarımız el ele verip, yanan bölgeleri elimizde geldikçe tekrar ağaçlandırmaya başlamalıyız.

Bu kötü olayların bir daha yaşanmaması, hızlıca önlenebilmesi için neler yapılması gerektiğini konuşmalı, bu olaydan ders çıkartmamız gerekir. Böyle bir yangın nasıl çıktı, bunu araştırmalıyız.

Ve yine yurttaşlar ve bu kurumlar, yanan bölgelerin “maden sahası, inşaat bölgesi” gibi orman dışında alanlara çevrilmemesinin takipçisi olmalı. O bölgeler bizim ciğerlerimiz. Asla ve katiyen, orman alanı dışına bir alana çevrilmemeli. En kısa sürede tekrar ağaçlandırılmalı.

Samimiyetle el ele verirsek, tüm zorlukların üstesinden gelebiliriz. Bu gemide hepimiz birlikteyiz. İyi niyetle el ele vermezsek, yolun sonu iyi olmaz.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER