Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Öğretmen borç içinde yüzüyor…

Solğun, konfederasyonlarının öğretmenler ile

Solğun, konfederasyonlarının öğretmenler ile ilgili anketini kamuoyuna duyurdu…

Türk Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Ömer Solğun, Konfederasyonlarının Öğretmenler ile ilgili gerçekleştirdiği anketi kamuoyuna duyurdu. Ankette, Öğretmenlerin borç içinde yüzdüğü gün yüzüne çıktı. Solğun, anket sonuçları ile ilgili şunlara yer verdi: “Ankete katılanların yüzde 33’ünün 1, yüzde 27.5’inin 2, yüzde 14.6’sının da 3 tane kredi borcu bulunmaktadır. Kredi borcu olmadığını söyleyenlerin oranı yüzde 24.9’dur. Kredi borcu olanlara borçlarının miktarını sorduk. Yüzde 20.6’sının 1.000-3.000 TL, yüzde 9.1’inin 3.001-5.000 TL, yüzde 2.8’inin 5.001-7.000 TL, yüzde 5.4’ünün 7.001-10.000 TL, yüzde 18’inin 10.001-30.000 TL, yüzde 14.5’inin 30.001-50.000 TL, yüzde 15.6’sının 50.001-100.000 TL, yüzde 14’ünün de 100.001 TL ve üzerinde kredi borcu bulunmaktadır. Ankete katılanların yüzde 17.7’si kredi kartı ya da kredi borcu gibi nedenlerden dolayı sicilinin bozulduğunu ifade etmiştir. Sicili bozulanların yüzde 43.6’sı daha sonra sicilini düzeltebildiğini, yüzde 56.4’ü ise sicilini düzeltemediğini belirtti. Ankete katılanların yüzde 19.4’ünün altın/dolar borcu var. Altın/dolar borcu olmayanların oranı yüzde 80.6. Yüzde 10.5’inin altın/dolar birikimi var. Altın/dolar birikimi olmayanların oranı yüzde 89.5. Ankete katılanların yüzde 92’si kredi kartı kullandığını, sadece yüzde 8’i ise kredi kartı kullanmadığını söylemiştir. ‘Evin ihtiyaçlarının büyük bölümünü kredi kartıyla karşılıyorum ifadesine katılıyor musunuz’ ifadesine ankette katılanların yüzde 77.1’i evet, yüzde 22.9’u ise hayır cevabını vermiştir.
Öğretmen, öfkesini kontrol edemez duruma geldi…
‘Son birkaç yıl içinde öfkenizi kontrol edemediğiniz durum/durumlar oldu mu’ sorusuna ankette katılanların yüzde 70.9’u evet, yüzde 29.1’i hayır cevabını vermiştir. ‘Evet’ cevabı verenlere bunun nedenlerini sorduk. Buna göre, ‘ekonomik sorunlar’ diyenlerin oranı yüzde 37.7, ‘mesleki sorunlar’ diyenlerin oranı yüzde 32.9, ‘ailevi sorunlar’ diyenlerin oranı yüzde 12, ‘çevresel faktörler’ diyenlerin oranı yüzde 7.9. Bu soruya ‘Diğer’ cevabı verenlerin oranı ise yüzde 9.5’tir.
Ankete katılanların yüzde 60.7’si mesleğini bırakmayı düşündüğünü, yüzde 39.3’ü ise mesleğini bırakmayı düşünmediğini ifade etti. Mesleğini bırakmayı düşünenlere bunun nedenlerini sorduk. Yüzde 40.7’si ‘öğretmenlerin itibar kaybetmesi’ derken, yüzde 20.1’i ‘torpil, yandaş kayırma’ gibi uygulamalar, yüzde 15’i ‘ekonomik olarak tatmin etmemesi’, yüzde 9’u ‘öğrenci/veli tutumları’, yüzde 5.4’ü ‘mesleki tükenmişlik’, yüzde 3’ü ‘idarecilerle/meslektaşlarımla yaşadığım sorunlar’, yüzde 2.4’ü ‘özür grubu tayinlerinde yaşanan sorunlar’, yüzde 0.8’i ‘bürokratik engellemeler’ cevabını vermiştir. Bu soruya ‘Diğer’ cevabını verenlerin oranı ise yüzde 3.6’dır.
Çocuğu olduğunu ifade eden katılımcıların yüzde 60.5’i, çocuğunun okula gittiğini belirtmiştir. Okula giden çocuğu olduğunu ifade eden katılımcılara da ‘Kaç tane çocuğunuz okula gidiyor’ sorusunu yönelttik. Buna göre yüzde 46.1’i 1, yüzde 43.4’ü iki, yüzde 10.5’i de 3 ve üzeri cevabını vermiştir.
Okula giden çocuğu bulunan katılımcılara ‘çocuklarının okul masrafının aylık ne kadar’ olduğunu sorduk. Buna göre; yüzde 18.7’si 100-300 TL, yüzde 19.5’i 301-500 TL, yüzde 14.2’si 501-750 TL, yine yüzde 14.2’si 751-1.000 TL, yüzde 14.7’si 1.001-1.500 TL, yüzde 9’u 1.501-2.000 TL, yüzde 9.7’si ise 2.001 TL ve üzerinde olduğunu ifade etmiştir. ‘Çocuğunuzu/çocuklarınızı sosyal/sanat/sportif faaliyetler yapması için kursa gönderiyor musunuz’ sorusuna yüzde 71.4’ü ‘hayır’ cevabı vermiştir. ‘Hayır’ diyenlere bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; yüzde 61.5’i ‘kurs ücretleri için para ayıramıyorum’, yüzde 8.2’si ‘zamanım’ yok, yüzde 2.7’si ‘gerekli bulmuyorum’ derken, yüzde 27.6’sı ‘Diğer’ cevabını işaretlemiştir.
Öğretmenler, maaş artış oranını beğenmiyor…
Ankete katılanlardan, toplu sözleşme görüşmelerine imza atılan maaş artış oranlarını değerlendirmelerini istedik. Buna göre; yüzde 80’i ‘çok kötü’, yüzde 14.8’i ‘kötü’, yüzde 3.9’u ‘orta’ derken, yüzde 0.8’i ‘iyi’, yüzde 0.5’i ‘çok iyi’ cevabını vermiştir. ‘Yetkili sendika, toplu sözleşme görüşmelerinde iyi bir pazarlık yaptı görüşüne katılıyor musunuz’ sorusuna ankette katılanların yüzde 78.7’si ‘kesinlikle katılmıyorum’, yüzde 16’sı ‘katılmıyorum’, yüzde 2’si ‘kararsızım’, yüzde 1.7’si ‘katılıyorum’, yüzde 1.6’sı ise ‘kesinlikle katılıyorum’ seçeneğini işaretlemiştir.
‘Devletin kalkınmada öncelikli yerlerde öğretmen açığını gidermek için en köklü çözümü ne olmalıdır’ sorusuna ankette katılanların yüzde 85.8’i ‘öğretmenlere ekonomik teşvik getirilmesi’ derken, yüzde 3.2’si ‘sözleşmeli öğretmenlik’, yüzde 0.9’u ‘ücretli öğretmenlik’ cevabını vermiştir. Bu soruya ‘Diğer’ cevabını verenlerin oranı da yüzde 10.1’dir. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 97.4’ü öğretmen atamalarında mülakat yöntemini yanlış bulmaktadır. Mülakat yöntemini doğru bulmayanlara bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; yüzde 93’ü ‘adil, objektif bir yöntem değildir ve torpile, adam kayırmaya, haksızlıklara yol açar’, yüzde 2.2’si ‘mülakat komisyonlarında uygulama birliği yoktur’, yüzde 2.1’i ‘mülakatta sorulan soruların içeriğinin öğretmenlik mesleği ile ilgisi yok’, yüzde 1.6’sı ‘terör örgütü üyelerini tespit etmek için uygun bir yöntem değildir’ derken, yüzde 1.1’i de ‘Diğer’ cevabını vermiştir. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 42.7’si öğretmen atamalarının ihtiyaç oldukça, yüzde 29’u yılda 1, yüzde 24.9’u yılda 2, yüzde 3.4’ü de yılda 3 kez yapılması gerektiğini ifade etmiştir.
‘Ya Eş Ya İş’ sözü öğretmenleri incitti…
‘Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın, -sözleşmeli öğretmen ya eşini ya işini tercih edecek- sözleri hakkında en çok hangisini düşündünüz’ sorusuna ankette katılanların yüzde 82.9’u öğretmenleri ‘incitmiştir’, yüzde 13.3’ü ‘art niyetli söylediğini düşünmüyorum, gaf yapmıştır’ derken, sadece yüzde 3.8’i ‘doğru bir ifadedir’ cevabını vermiştir. Ankete katılanların yüzde 87.8’i yeni müfredatın, çağdaş, bilimsel, yeniliklere açık, çağın ve eğitimimizin ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan bir müfredat olduğunu düşünmemektedir. Ankete katılanların yüzde 63.2’si, yeni müfredatta Atatürk ile ilgili konuların daraltıldığını düşünürken, 20.1’i Atatürk ile ilgili konuların daraltılmadığını, yüzde 16.7’si ise bu konuda fikrinin olmadığını belirtti. Atatürk ile ilgili konuların daraltıldığını düşünenlere bu durumdan rahatsızlık duyup, duymadıklarını sorduk. Buna göre yüzde 93.4’ü Atatürk ile ilgili konuların daraltılması nedeniyle rahatsızlık duyduğunu söylüyor.”
-Mehmet ÖZGÜN-