Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fatih Ertürk

“Sophie’nin Seçimi…!”

Siyaset sahnesinde son derece sert ve oyun alanını değiştirecek boyutta rüzgarlar esiyor. AKP her ne hikmetse ancak 15 yıl sonra ve yapılan bunca hatadan sonra yavaş yavaş çözülmeye başlıyor. Devletin borcu 841 milyar liraya ulaşmış. Ve ülkenin toplam borçlanması gayrisafi milli hasılasının yüzde 51’ine kadar çıkmış. Elde kalan son üç beş parça Cumhuriyet malı Varlık Fonununa devredilmesine rağmen alıcı çıkmayıp elde kalmış. 600 milyar dolar değer biçilen 128 parça Cumhuriyetin göz nuru fabrikayı ve işletmeyi özelleştirme ayağıyla 64 milyar dolara satılıp para çar çur edilmiş.

“İnadım inat” deyip AKP’nin peşine takılıp giden vatandaş borç batağında. Vatandaşın tüketici kredi borcu 382 milyar liraya ulaşmış. Eski parayla 382 katrilyon lira vatandaşın tüketici kredisi borcu var bankalara. Vatandaşın kredi kartı borcu 86 milyar lira, eski parayla 86 katrilyon lira. Tüketici ve kredi kartını topladığınızda toplam borç rakamı 469 milyar lira, yani eski parayla 469 katrilyon lira. 2002’ye göre vatandaşın tüketici kredisi ve kredi kartı borcu tam 71 kat artmış.

Vatandaşın icraya düşen toplam borcu 2002’de 278 milyon liraydı. Eylül 2017’de rakam 18 milyara çıktı, eski parayla 18 katrilyon lira. Yani her iki vatandaştan birisi icralık. Yol bitti, su tükendi. Devlet enkaza döndü. Devletin toplam borcu 482 milyar dolara ulaşmış. Sadece bu ay (Eylül ayı) cari açım (ihracatın ithalatı karşılama oranı) yani aldığınız malla sattığınız malın parasal karşılığı 8 milyar 800 milyon dolarlık açığa ulaşmış. Bu da cari açığın yıl sonunda 100 milyar doları geçeceğinin işareti. Enflasyon yüzde 12’ye dayanmış vaziyette.

Yüzde 3’lük zamla başını kaşıyan vatandaş ay sonunu nasıl geçireceğini bilmiyor. Ama sanırsın ki hala İsviçre’de yaşıyor. Yandaş medyanın gazını “Bally” gibi ciğerlerine çeken vatandaşın mutluluktan başı dönüyor. Lider dünya lideri, kendisi de dünya vatandaşı. 2,5 trilyon dolarlık ihracat geliri olan ülkelere kafa tuttuğunu zannediyor. Ayranı yok içmeye mercedesle gidiyor gezmeye.

AKP’li belediye başkanlarının yarısı FETÖ’çü yarısı ise boğazına kadar yolsuzluğa batmış. “İstifa et yoksa içeri atarım” diyen bir otorite AKP’li belediye başkanlarından kelle alıyor. Sokaklar kan gölü. Cehalete prim verilmiş: bıçağını alan, pompalı tüfeğini alan, silahını alan ya karısını, ya kayınbabası ve kayınvalidesini kurşuna diziyor. Cahil padişah olmuş, cehalet saltanat.

Muhalefet iktidara gelmeye korkuyor. Çünkü sokaktaki vatandaştan farklı olarak ülkenin durumunu görüyor. Aynı; yemyeşil olan Afrika çekirgelerinin sulak tarlalara konduktan sonra ortalığı çöle çevirse bile renginden dolayı hala herşeyi yeşil zanneden Afrika yerlileri gibi. Çekirgeler uçtuktan sonraki manzarayı tahmin edenler ise; “bu ülkede iktidara gelinmez” diyor.

Diyeceğim şu ki vatandaşın son bir seçimi var 2019’da. Sophie’nin seçimi gibi. Bu sefer de baltayı taşa vurursa yandı gülüm keten helva. 17.’sini törenle gömeceğimiz Türk devleti yerine 18.’sini kurmak için yeniden düşeriz artık yollara.
Haydi rasgele….

Fatih Ertürk

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER