Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Av. Nabi İNAL

Tarifeli Uçak…

Seçim tarihi yaklaştıkça karşılıklı söylemler giderek yoğunluk kazanıyor. Öyle ki; bu söylemlerden bazılarını duydukça, okudukça kulaklarımıza ve gözlerimize inanamıyoruz, dudaklarımız ise uçukluyor.

Son söylem bunlardan biri:
İktidara talip olanlar, yani önümüzdeki seçimde seçmenin çoğunluğunu sağlamak suretiyle iktidar olacaklarını söyleyenler, iktidara geldiklerinde var olan uçaklardan ihtiyaç fazlasını satacaklarını ve böylece israfın önüne geçeceklerini, vatandaşa örnek bir tavır sergileme yoluna gideceklerini ifade eden konuşmalar yapmaktadırlar.

Buna karşılık iktidar kanadı ise…: Uçakları sattığın zaman devlet mi yönetmiş oluyorsun. Dünyayı dolaşacaksın neyle? Tarifeli uçaklarla mı, trene binerek mi, otobüslerle seyahat ederek mi bunları yapacaksın… anlamına gelen yanıtlar veriyorlar.

Elbette ki muhalefet eleştirecek, iktidar ise buna gereken yanıtı verecektir.

Bu nedenle söylenen sözlere verilen yanıtlara genel olarak söylenecek bir şey olmasa gerek.

Ama verilen yanıtta dikkatimizi çeken bir husus olmuştur: Tarifeli uçakla mı seyahat edeceksin?

Bu soruya karşı verilecek yanıt çoktur. Ama tarifeli uçakla seyahat etmenin bir sakıncası olmadığını da anlamak gerekir.
Şu husus hatırdan uzak tutulmamalıdır: Dünyanın birçok ülkesinde devleti yönetenler tarifeli uçakla seyahat ederler.

Yine dünyanın birçok ülkesinde, devleti yönetenler gerekirse uçak kiralamak suretiyle seyahatlerini yaparlar, görevlerini yerine getirirler.
Bu nedenle tarifeli uçakla seyahat etmek bir eksiklik değildir.

Tarifeli uçakla seyahat etmek suretiyle de ulusal ve uluslararası görevler yerine getirebilir, seyahatler yapılabilir, görüşmelerde bulunulabilir, kararlar alınabilir, adımlar atılabilir.

Böylesi bir durumun, yani tarifeli uçakla seyahat etmenin itibar yönünden eksiltici veya sakınca doğurucu bir yanı ve yönü olmasa gerek.
Önemli olan, gerek iç siyasette, gerekse dış ilişkilerde saygın ve etkin bir tutum izlemek, sözlerine sadık kalmak, kendi ülkesinin içinde bulunduğu durumu göz önünde tutmak suretiyle adımlar atmak, kararlar almak ve buna göre de bir yol haritası çizebilmektir.

Bunları yapabilmek için de ne özel uçağa ihtiyaç vardır, nede tarifeli uçakla seyahat etmek sakıncalıdır.

Birçok ülkeyi yönetenler ve sorumluluk mevkiinde bulunanlar bisiklet kullanmakta, onunla alışverişini yapmakta, hatta görevlerine dahi bu araçla gitmektedirler.

Bu nedenle sorumluluk üstlenenlerin, iktidar ve muhalefet kanadında yer ve görev alanların, bu hususları göz önünde bulundurmak suretiyle hareket etmeleri gerekir.

Böyle bir yol izlendiği takdirde, gerek iktidar, gerekse muhalefet kanadını oluşturanlara seçmen tarafından verilecek not ve değerlendirmede mutlaka olumlu olur. Bu olumlu notun semeresi de sandıktan çıkacak oylarla kendini gösterir.

Bir kez daha hatırlatmak istiyoruz:

Tarifeli uçakla seyahat etmek, yanlış ve sakıncalı değildir.

Tarifeli uçakla seyahat etmek, yüklenilen görevin yerine getirilmesine engel değildir.

Tarifeli uçakla seyahat etmek, iç ve dış siyasette kararlar alınmasına, adımlar atılmasına bir engel değildir.
Tarifeli uçakla seyahat etmek, itibar kaybı değildir. Aksine o ülkede demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile uygulandığının göstergelerinden biridir.

Bu nedenle, bu hususları gündeme getirmek ve hatırlatma gereğini duyduk.

Bizden hatırlatması…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER