Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

TMMOB Bilgisayar Mühendisleri Odası iddiası:

24 Haziran seçim sonuçlarında

24 Haziran seçim sonuçlarında veri yanlışları belgelendi!

TMMOB’a bağlı Bilgisayar Mühendisleri Odası, 24 Haziran cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerinde veri yanlışlarının belgeleriyle ortaya konulduğunu öne sürdü. Bilgisayar Mühendisleri Odası’nın 4 ay sonraki seçimle ilgili açıklama ve iddiaları şöyle:
“Veri analizi çalışması sonucunda, başlıcaları aşağıda sıralanan çok ciddi veri tutarsızlıkları ve belirgin hatalar saptanmıştır:
Sandık sonuç tutanaklarındaki oy sayıları SEÇSİS’e girilirken, veriler, bir Aday/Partiden diğerine kaydırılarak bilgisayara girilmiştir.
Sandıkların ‘sandık sonuç tutanakları’ ile ‘sayım döküm cetvelleri’ndeki oy sayıları birebir aynı olmak zorundadır. Buna karşın, bazı tutanak ve cetvellerdeki oy sayıları birbirlerinden farklıdır.
Aynı seçim bölgesi (mahalle) içerisinde farklı sandıklara ait olmalarına karşın, içerikleri birebir aynı olan sandık sonuç tutanaklarına rastlanmıştır.
Sandık Kurullarınca hatalı olarak düzenlenen tutanaklar SEÇSİS’e girilirken, toplamların tutarlı olması için oy sayılarının ‘veri girişi yapanların inisiyatifinde’ düzeltildiği/değiştirildiği anlaşılmaktadır.
Bazı sandıklarda, siyasi parti gözlemcilerine verilen sandık sonuç tutanakları ile SEÇSİS’e girilen tutanaklar arasında önemli farklılıklar olduğu gözlemlenmiştir.
Uygulanan veri analizi yöntemi ve yüksek eşik değerle 2.000 kadar sandıkta hata olasılığı belirlenmiş, bu 2.000 sandık içerisinde yaklaşık 70.000 seçmene karşılık gelen 250 sandıkta yukarıda özetlenen sorunları içeren yanlışlar ve tutarsızlıklar saptanmıştır. Bu yanlışlar sonucunda, yaklaşık 14.000 yurttaşın oyu, tercih ettiği siyasi parti ya da adaya yansımamış görünüyor. Çalışma, yeterince bilgi toplandığı düşüncesiyle, 250 hatalı sandık ile sonuçlandırılmış ve saptanan hataların örnekleri belgeleriyle rapora yansıtılmıştır.
Odamızın Mart 2017’de hazırladığı ‘Her Yönüyle SEÇSİS’ Raporu’nda, ‘Sandık sonuç tutanaklarının sisteme girişi sırasında hatalı girişleri en aza indirecek, daha kapsamlı geçerlilik kontrollerinin yapılması (örneğin sandıktaki seçmen sayısından belli oranda az/çok oy sayısı, geçersiz oy sayısının seçmen sayısının belli bir oranından daha çok olması/olmaması vb.) sağlanmalıdır’ denerek, veri girişi sırasında yapılabilecek hatalar, kaydırmalar risk olarak tanımlanmış; bu gibi hataları en aza indirecek kapsamlı geçerlilik kontrollerinin yapılması için YSK’ye somut önerilerde bulunulmuştur. Raporumuzda ve kamuoyu açıklamalarımızda vurgulanan tüm bu önerilere karşın, YSK’nin gereken önlemleri almadığı, toplumsal gerilim ve ekonomik bunalım ortamında iktidar tarafından alınan kararla düzenlenen “baskın seçim”in rüzgârına kapıldığı görülmektedir.
Kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olarak, kamuoyunu meslek alanımızla ilgili konularda aydınlatmak, meslek alanımızla ilgili uygulamalar kapsamında kamu kurumlarını uyarmak ve somut önerilerde bulunmak mesleki sorumluluğumuzun bir sonucu olması yanı sıra ana görevlerimizden biridir. Bu bağlamda, seçimlerin adil, demokratik ve güvenli bir şekilde yürütülmesinden ve bu doğrultuda gereken önlemlerin alınmasından sorumlu olan YSK’ye soruyoruz:
Yurtiçi ve yurtdışı oylar da dahil olmak üzere tüm Türkiye ölçeğindeki sandık sonuçlarının ne kadarında bu gibi hatalar vardır?
Kaç seçmenin oyu kayıtlara doğru yansımamıştır?
Odamız tarafından yapılan tüm uyarılara ve önerilere karşın büyük çoğunluğu SEÇSİS’e veri girişi sırasında yapılan bu belirgin hataların önlenmesi için neden bir çalışma yapılmamıştır?
Açıklanan kesin seçim sonuçları ne kadar kesindir?
Odamızın SEÇSİS Çalışma Grubu’nca yayımlanan ’24 Haziran 2018 Seçim Sonuçları Veri Analizi’ Raporu’nda belgeleriyle birlikte ortaya konan veri tutarsızlıklarının ve uygulama hatalarının, başta YSK ve Siyasi Partiler olmak üzere tüm ilgili kuruluşlarca dikkatle değerlendirilmesi, gelecekteki seçimlerin güvenilirliği açısından büyük önem taşımaktadır.
Bilindiği üzere, seçmenlerin büyük çoğunluğunda, verdikleri oyların sonuçlara yansımadığı düşüncesiyle sandığa gitmeme eğilimi ağır basmaktadır. Yasal yükümlülüğü ‘adil ve güvenli seçim yapmak’ ve ‘seçim sonuçlarını denetlemek’ olmasına karşın, bu güvensizliğe yol açan tüm tarafları, görevlerinin gereğini yerine getirmeye ve yalnızca bizim değil tüm seçmenlerin sorularını yanıtlayacak kapsamlı ve doyurucu açıklamalar yapmaya çağırarak kamuoyuna duyururuz.”   -Cemil Yıldız-