Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Emekli Tuğgeneral Dr. Naim BABÜROĞLU

Ve ABD dedi: Türkiye’de 10 yıl içerisinde iç çatışma

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), PKK’nın kolu YPG’ye ağır silah dahil olmak üzere silah, donatım ve eğitim desteğini sürdürmekte. Amaç, ABD’nin değişmez stratejisi gereği bağımsız ve birleşik bir Kürdistan devletinin kurulması. Irak fiilen üç; Suriye dört parçaya bölünmüş durumda. Türkiye’nin güney komşuları artık, Irak ve Suriye değil; ABD, Rusya, PKK ve Barzani oldu. Güneyde Türkiye’nin manevra alanı daraldı, yeni kriz bölgeleri ortaya çıktı. Bulunduğu konum yönünden jeopolitik bir dev olan Türkiye; özellikle ¨Arap Baharı¨ (Kanlı Sonbahar) politikaları sonucunda, belirsizliklerle dolu bir tehdit çemberiyle karşı karşıya.

ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Thomas, PKK ile ilişkili olması nedeniyle YPG’ye isim değişikliği tavsiyesinde bulunduklarını ve adını Suriye Demokratik Güçleri (SDG) şeklinde değiştirdiklerini söyledi. ABD’li komutan, bu gerçeği yeni itiraf etti ama söz konusu isim değişikliği Ekim 2015’te zaten yapılmıştı. Türkiye’yi bu isim değişikliğiyle kandıracağını düşünen ABD, SDG maskesi altında YPG’ye her türlü desteği yapmakta. Hedef YPG’nin, yani PKK’nın düzenli bir orduya dönüştürülmesi.

Geçen hafta basına yansıyan, ABD Kara Harp Akademisi’nde hazırlanan bir raporda, gelecek 10 yıl içerisinde ortaya konulan tehdit değerlendirmesinde, ¨Türkiye’de bir iç çatışma yaşanabileceği¨ seçeneği de yer aldı. Türkiye’nin, kriz ve çatışma bölgelerine komşu olduğu doğrudur. Ancak, ¨10 yıl içerisinde Türkiye’de iç çatışma yaşanabileceği¨ senaryosu üzerinde, ABD’nin önemli bir kurumunda çalışma yapılması oldukça dikkat çekicidir. Neden 10 yıl? Çünkü, YPG’nin düzenli bir orduya dönüşmesi ve Suriye’nin kuzeyinde Doğu Akdeniz’e uzanan PKK koridorunun oluşması için hesaplanan süre 10 yıl olarak öngörülmüş. ABD’nin bu hesabı tutar mı? Türkiye’nin, geçmişte uyguladığı hatalı politikalardan ders alarak izleyeceği stratejilere bağlı. Başka bir deyişle, ulusal çıkarlar doğrultusunda, stratejinin kuvvet-zaman ve mekan (yer) faktörlerinin en uygun şekilde kullanılmasına bağlı.

Türkiye Fırat’ın doğusunda PYD/PKK’nın yerleşmesine engel olamadı. Fırat’ın batısında Menbiç ve Afrin’i kontrol eden YPG’ye, ABD’nin karşı çıkması nedeniyle operasyon düzenleyemedi. Sınırdan 37 kilometre güneyde bulunan tek Türk toprağı Süleyman Şah Türbesi tahliye edildi. Fırat Kalkanı harekâtıyla, El Bab kontrol altına alındı ve PKK koridorunun birleşmesi şimdilik durduruldu. Ancak, ABD Rakka harekatını YPG’yle sürdürüyor. Rakka’dan sonra, güneyde Deyrizor’a yönelecek. Çünkü, Rakka-Deyrizor havzası Suriye’nin doğalgaz yatağı.

Rakka’nın ele geçirilmesinin ardından, ABD’nin desteğiyle PYD/PKK’nın kontrolündeki bölgelerde yerel, bölge ve parlamento seçimlerinin yapılması planlandı. Bunun için ABD, PYD/PKK’’nın kontrolündeki kentlerde ¨kamu, hukuk, mali, idari düzen¨ oluşturulmasına yönelik çalışmaları danışmanları vasıtasıyla yürütmeye başladı bile.
PYD/PKK’nın kontrol ettiği bölgelerde söz konusu seçimlerin 2018’de yapılacağı, Kuzey Irak’ta da 25 Eylül 2017’de bağımsızlık referandumunun gerçekleşeceği dikkate alındığında, ortaya çıkacak sonuçların Türkiye için gerçekten bir BEKA sorunu oluşturacağı aşikar. Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinden Türkiye’ye doğru yapılacak baskının üreteceği istikrarsızlık, ABD Kara Harp Akademisi raporunda ¨iç çatışma¨ olarak adlandırılmış. ABD, adım adım hedefine ilerlerken, Türkiye’de 10 yıl sonra ¨iç çatışma olacağını¨ öngörüyor.

Türkiye ne yapmalı? Öncelik, devlet kurumlarında ve özellikle TSK’da liyakat sisteminin kurulması. Bir devletin güçlü olabilmesi için, tarih bilen devlet adamlarına; kuvvetli bir orduya; güçlü bir ekonomiye ve ulusal çıkarları esas alan istikralı bir dış politikaya ihtiyaç vardır. İsmet İnönü: ¨Savaşın başında yaptığınız hata, savaşın sonuna kadar peşinizi bırakmaz¨ demişti. Çok doğru söylemiş. Siz ne dersiniz?

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER