Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘Yanyana’ mesajıyla yola çıktık

Antakya Rum Ortodoks Kilisesi

Antakya Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı’nın da ortak olduğu proje çerçevesinde, insanların umutlarını pekiştirmek istediklerini belirten Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı Başkanı Laki Vingas, “Anadolulu gençlerle irtibat kurmak istiyoruz” dedi.

24 – 27 Temmuz tarihleri arasında İstanbul Heybeliada`daki Aya Triada Manastırı’nda düzenlenecek olan ‘Yanyana Ortak Bir Gelecek’ kampı, RUMVADER ve Boyacıköy Surp Yerits Mangans Ermeni Kilisesi Vakfı tarafından gayrimüslim azınlık gençlerin sivil toplum ve savunuculuk, yaygın eğitim ve AB projeleri konusundaki kapasitelerini arttırmak üzere hayata geçiyor.
Başvuruları tamamlanan eğitim kampı için konuşan, proje sorumlusu, Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı Başkanı Laki Vingas; Kültürel Mirası Koruma Derneği (KMKD), İstanbul Süryani Vakfı, İmroz Eğitim ve Kültür Derneği, Şalom Gazetesi, Malatyalı Ermeniler Derneği HAYDER ve Antakya Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı’nın da ortak olduğu projenin, bir Rum derneği çatısı altında yürütülse de, uygulamada çok kültürlü bir yapıya sahip olduğunu ifade etti. Eğitim kampını ‘proje içinde proje’ olarak nitelendiren ve “Projenin çıkış noktası bir Rum vakfı olduğu halde, uygulamada çok kültürlü bir yapı oluşturduk” diyen Vingas, AGOS’a konuya ilişkin yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
“Proje kapsamında; RUMVADER Üyesi ve Temsilcisi Yani Paisios, Surp Yerits Mangans Ermeni Kilisesi Vakfı Başkanı Nazaret Özsahakyan, Süryani toplumundan aktivist Özcan Geçer, Gazeteci Burcu Karakaş, Akademisyen Prof. Dr. Elçin Macar, Şalom Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İvo Molinas, Kültürel Mirası Koruma Derneği Başkanı Prof. Dr. Eva Şarlak, Halkla İlişkiler Uzmanı Anna Turay ve benim yer aldığım bir danışma kurulumuz bulunuyor. Gerekli altyapı için birlikte demokratik bir yapıda çalışıyor, kararlarımızı çoğunluk esasına göre alıyoruz. Böylece bir AB projesini uygularken, ortak sosyal sorumluluk projeleri geliştirmeye yönelik yeni bir anlayış oluşturmaya çalışıyoruz. Bu anlamda yapılan çalışmaları ‘proje içinde proje’ olarak görmemiz gerektiğini düşünüyorum.”
-UMUDU PEKİŞTİRECEĞİZ-
‘Yanyana’ mesajıyla çıktıkları yolda, insanların umutlarını pekiştirmek ve birlikte çalışma geleneği oluşturmak istediklerini belirten Vingas, özellikle azınlık vakıfları gibi geleneksel kurumlarda donanımlı gençler yetiştirmeyi amaçladıklarını vurguladı ve şunları söyledi,
“Amacımız, şu anki bunaltıcı sosyal ve siyasi ortama rağmen her zaman güzel şeyler yapılabileceğini gençlerimize göstermek, farklı gruplardan gençlerimizi yan yana getirerek birlikte çalışma geleneğini oluşturmak. Böylece insanların umutlarını pekiştirmek ve desteklemek istiyoruz. Beklentimiz, toplumlarımızda vakıflar gibi geleneksel kurumlarda alt yapısı iyi olan donanımlı gençler yetiştirmek. Bu anlamda tüm dünyada STK’laşmaya önem veriliyor ve böylece projeler üzerinden çok değerli neticeler elde ediliyor. STK’laşma konusunda birikimli insanlara ihtiyaç var. Vakıflarımız ve derneklerimiz, artık klasik deneyimler ve beklentilerle yönetilemez. Yeni bir model oluşturmamız gerekiyor. Bu model, hızla bütün dünyada gelişmekte. Dolayısıyla, projemizin ilkelerinden biri de daha profesyonel, sonuç odaklı ve daha az duygulara bağlı çalışmaların yürütüleceği yeni bir model geliştirmek.”
-BİZİ TANISINLAR-
Proje kapsamında, kırsal kesimlerdeki üniversite öğrencileriyle de temas kuracaklarını sözlerine ekleyen Vingas, gençlerin, uygulamacı olarak projeye devam etmelerini arzuladıklarını söyledi ve şöyle devam etti:
“Bu proje kapsamında, Anadolu üniversitelerindeki gençlerle de irtibat sağlamak istiyoruz. Amacımız; Bizleri tanımayan, azınlık toplumlar hakkında çok az bilgisi olup, tarihten gelen kalıplaşmış anlayışları, çekinceleri ve önyargıları bulunan insanlara doğrudan temas etmek. Bu temasla da insanlara ne kadar aynı olduğumuzu, yan yana yaşayabileceğimizi göstermek ve kafamızı meşgul eden konular varsa açıkça tartışabileceğimiz ortamlar geliştirmek istiyoruz. Bunun için de özellikle Anadolu seyahatlerimize öğrencilerle gitmeyi, projeyi geliştirecek donanımlı insanlar yetişmesi açısından önemli buluyoruz. Hedeflerimizden biri de teorik bilgileri uygulamaya geçirmek olduğundan, gençlerden faydalanmayı ve onların projede uygulamacı olarak devam etmelerini arzuluyoruz.” -Tamer Yazar-